Atina Okulu

tarafından
Eylül 25, 2025
görülme

Felsefe sanat ile bağdaştırılabilir mi? Raphael bunun cevabını 1509-1511 yıllarında çizdiği eser ile vermiştir. Raphael (Rafael) tarafından yapılmış Rönesans Dönemi’nin şaheseri olan ’’Atina Okulu’’ resmine bir göz atalım.

Biz ne kadar Atina Okulu desek de eserin esas adı “Atina Ekolü”dür. Bunun nedeni Yunan felsefesine Atina felsefesi de denilmesidir. Günümüzde İtalya-Roma sınırları içinde bulunan Vatikan Müzesi’nde, ll.Justinianus tarafından yaptırılan Stanza Della Segnatura Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Kütüphane zamanında Papa’nın emri ile Raphael tarafından yapılmış eserler ile donatılmıştır.

Buradaki Raphael Odası’nda dönemin en genç ressamı Raphael’in kendisi tarafından beşeri bilimlerin dört ana dalı (felsefe,ideoloji,sanat,adalet) üzerine yapılmış resimler bulunmaktadır. Raphael Odasında felsefe ve teoloji (ilahiyat) karşılıklı; sanat ve adalet temaları da karşılıklı yer almaktadır. Felsefe ve teolojinin karşılıklı olmasının sebebi dönemin hümanist düşüncesidir. Bu düşünceye göre hümanist gerçekliğe ulaşmanın iki yolu inanç ve akıldır.

Atina Okulu tablosu, içerisinde İlk Çağ filozoflarını, matematikçilerini, astronomlarını ve tarihçilerini bulunduran bir tablodur. Sanat, felsefe ve bilimin birlikteliğini simgeleyen resmi yakından inceleyelim. 

Felsefeyi temsil eden eserde, perspektifin yardımıyla gözümüze ilk çarpanlar Antik Dönem’in en önemli iki filozofu olan Platon (Aristokles) ve Aristoteles’tir. Bu kişileri resimdeki fiziksel özellikleri ile tanımaktayız. Bunun sebebi ise Raphael’in resmi çizerken hiç isim kullanmamasıdır. Göze çarpan iki filozofu da ellerindeki kitaplardan tanımaktayız. Platon’un elinde kendi yazdığı Timaios kitabını görmekteyiz. Aristoteles de kendi kitabı Eticha’yı elinde tutuyor. Bu iki kitap filozofların birbirine zıt felsefelerini temsil etmektedir.

Resimde Platon’un elinin havada olması onun üstünde yaşadığımız dünyadan çok; soyut matematiksel dünyayla, idealleriyle ilgilendiğini temsil etmektedir. Aynı zamanda Platon, Leonardo da Vinci’nin portresi baz alınarak resmedilmiştir. Platon’un öğrencisi Aristoteles’in elinin yere dönük bir biçimde havada olması ise onun görünen fiziksel dünyayla ilgilendiğini, materyalist bir bakış açısının olduğunu göstermektedir. Giydikleri renkler de bu ayrılığı temsil etmektedir. Platon’un üstündeki mor ve kırmızı renkler gök ve ateşi; Aristoteles’in üstündeki kahverengi ve mavi renkler de su ve toprağı simgelemektedir. Ayrıca iki filozofun sağ ve sol yanındaki diğer filozoflar da fikir ayrılığını sembolize etmektedir. Soldakiler soyut şeylerle ilgilenirken sağdakiler de somut materyalistlerle ilgilenmektedir.

Kalabalığın sol kısmında yeşillere bürünmüş Sokrates görülmektedir. Bu onun yüz tasviri ve hareketlerinden anlaşılmaktadır. Sokrates’in hemen arkasında ünlü matematikçi Nicomachus mor bir pelerine sarılmış, yere bakar halde görülmektedir. Tarihçiler onun mistik özelliklere sahip sayıları görme yeteneği olan matematikçi olarak tanımaktadır. Merdivenlere baktığımız zaman maviler içerisinde Diyojen görülmektedir. Sağ alt köşede de Öklid’in öğrencilerine geometri dersi verdiği göze çarpar. Raphael, Öklid’i çizerken arkadaşı Mimar Bramente’den esinlenmiştir. Atina Okulu’nun içerisindeki mimari de Bramente tarzını içermektedir.

Öklid’in hemen arkasında, arkası dönük, elinde dünya küre olan gökbilimci ve coğrafyacı Batlamyus; onun karşısında, elinde gök küreyi tutan kişi de Zerdüşt’tür. Onun yanında da izleyiciye bakan kişi şaheserin sahibi Raphael’dir. Resimde klasik bir Roma mimarisi içerisinde yer alırlar. Süslemelere baktığımızda Yunan sanatından süslemeler görülmektedir.

Sol alt köşede ise matematiği icat eden ve onu bir inanca çeviren Pythagoras’ı (Pisagor) görmekteyiz. Öğrencileri meraklı gözlerle onu izleyip not almaktadır. Onu dikkatle dinleyip not alan kişi Thales’in öğrencisi Anaksimandros’tur. Karanlık maddeyi aperion olarak tanıtan ve arkhe için bir dönüm noktası yaratan filozoftur. Aynı zamanda Anaksimandros Thales’in öğretilerini kaleme alan ilk filozoftur. Başı sarılı, onu dikkatle dinleyen büyük İslam filozofu İbni Rüşd de Pythagoras’ın hemen arkasındadır.

Sol taraftaki sütunda Apollo’nun heykeli, aynı şekilde sağ tarafta ise Athena’nın heykeli görülmektedir. Resme genel olarak bakarsak çeşitli dönemlerde bilgiyi zayıflatmaya çalışan otoritelerin tam tersini görmekteyiz.  Kısaca bu resim, bolca bilgi akışı olduğunu ve bilginin asilliğini yansıtmaktadır. Felsefe bilgileri farklı düşünce yapılarıyla çoğaldığı için felsefe bilginin asilliğini yansıtan en büyük beşeri bilimlerden biridir.

KAYNAKÇA :

Haas, R. (2012). Athens: A Theorem in a Painting? Journal of Humanistic Mathematics2(2), 2–26. https://doi.org/10.5642/jhummath.201202.03

Kahraman Özyılmaz, J. A. (2022). Yeni Platoncu Işıkta Raffaello’nun Atina Okulu. Yedi28, 181–190. https://doi.org/10.17484/yedi.1025790

Lefèvre, W., Renn, J., & Schoepflin, U. (2003). The Power of Images in Early Modern Science. Birkhäuser.

Shawn Grenier. (2019). The School of Athens. Youtube.com. https://www.youtube.com/watch?v=QMQpW-MngwU&feature=youtu.be

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Bunu Kaçırma!

Modernitenin Ölüm Alayı

George Grosz’un “The Funeral (Dedicated to

Dadaizmden Sürrealizme Erken Geçiş Dönemi: Aktörleri Sunuş

Dadaizm’in isim hikâyesine dair en çok