Nefesini tutar gibi,
Uzun bir yoldan gelir gibi,
Bir çocuğun annesinin karşısına çıkarken,
Bazen karşıma
Belki istemsiz,
Belki aksi, uykusuz
Yorgun dökülüyordun;
Tıpkı göz pınarlarımdan dökülür gibi
Yaşlar…
Sonra gidiyordun haliyle,
Yanaklarımdan dudaklarıma dökülen,
Gönlümden ruhuma dökülen yaşlar
Gibiydi tıpkı bu.
Ve sonra,
Bakıyordun usulca
Ve düşüyordun gözlerimden,
Deneyimsiz bir kuşu
Dişi bir kuşun itmesi gibi…
Onlar uçuyordu,
Sen duruyordun.
İnsanlar gidiyordu son köprüden,
Sense geliyordun.
Ya da ben, böylelikle
‘Belki hayata zor yetişmiştim.’